Ali Keskin… Türkiye’nin hem kayada hem de yapay duvardaki en başarılı genç ismi. Geçtiğimiz sene, Datça’daki tırmanışıyla adından söz ettiren başarılı sporcuyla her geçen gün ”Daha da yukarı”lara taşıdığı tırmanış kariyeri üzerine sohbet ettik.
Seni henüz tanımayanlar için, kendinden biraz bahsedebilir misin?
Öncelikle benimle röportaj yapmak istediğiniz için teşekkür ederim. 2002 yılında Bursa’da doğdum, lise son sınıf öğrencisiyim. 4 senedir tırmanıyorum ve şu aralar amatör olarak kaykay ve grafitti ile uğraşıyorum.

Fotoğraf: Zorbey Aktuyun.
Uzun zamandır adından sıkça söz ettiren bir sporcusun, tırmanış serüvenin nasıl başladı?
Önceleri, sokaklardaki ağaçlara ve tırmanmaya elverişli duvarlarda tırmanıyordum. Sonra, Işıklar Askeri Lisesi’nde Recep hocam (Recep Gür) sayesinde tırmanış sporuyla tanıştım.
Tırmanış haricinde başka sporlarla uğraşıyor musun?
Tırmanışa başlamadan önce lisanslı olarak dövüş sporlarıyla ilgileniyordum. Şu aralar sadece kaykay sürmeye çalışıyorum.
Bursa’da katıldığın ilk yarışmanın sende ayrı bir yeri var sanırım.
Bu zamana kadar ki eğitim hayatımda başarıyı yakalayamamış biri olarak, tırmanışta yakaladığım yükseliş, beni bu spora bağladı diyebilirim.

Katıldığın ilk ulusal yarışmada da 1. oldun, bir dönüm noktasıydı diyebilir miyiz yoksa yapılacaklar listesindeki bir madde miydi?
Yarışmaya giderken kendimi hiç hazır hissetmiyordum aslında. O sıralar yurtta kalıyordum ama akşamları yurda değil de duvara, antrenmana gidiyordum ve bu süreç haftanın 5 günü tekrarlayarak devam etti. Farkında olmadan kendimi yarışmaya hazırlamışım. O yarışmadaki 1.likten sonra ben bu sporu yaparım dedim ve %100’ümü vererek tırmanmaya başladım.
İlk yurt dışı deneyimin olan Ukrayna milli takım kampını sormak istiyorum sana. Nasıl geçti?
Kesinlikle çok verimli geçtiğini söyleyebilirim. Eski dünya şampiyonu Mikhalio Shalagin’den ders aldım, büyük duvarlarda ve farklı tutamaklarda tırmanma fırsatım oldu. Belki benim bir hafta da yaptığım antrenmanı, kampta bir günde yapıyorduk. Vizyonum genişlemişti bir kere. Ukrayna’dan döner dönmez öğrendiklerimi, elimden geldiğince, uygulamaya başladım ama arkada Mikhalio olmadan antrenmanın hepsini yapmak çok zor 🙂

Fotoğraf: Furkan Akkaya
Ve ilk 8a+’ın ”Kebabomaniac” rotası… Datça’daki bu tırmanışınla ”8a+” zorluk seviyesini tırmanan en genç Türk tırmanıcı oldu. Nasıl bir deneyimdi senin için?
Datça’ya ilk kez Zorbey abi (Zorbey Aktuyun) ile gittim ve bayıldım. Geçen sene sömestr tatilinde de Furkan abinin (Furkan Akkaya) orada olduğunu bilerek yanına gittim. Hava çok kötüydü ve deneyebileceğim tek kuru rota ”Kebabomaniac” isimli rotaydı ve ben de denemeye başladım. Yağmurlu ve rüzgarlı havalarda çılgınca denemeler yapıyor, rüyamda kendimi rotayı çıkarken görüyordum. Rotadaki 10. denememde, son exspressi kliplerken ki haz tarif edilemez. Sonrasında Mert abi (Mert Benekli) sayesinde çok güzel video yaptık.

Fotoğraf: Zorbey Aktuyun
Bursa’da ve İzmir’de 8b zorluk seviyesinde rotaları tırmanarak kayadaki başarılı tırmanışlarına devam ettin, şu aralar uğraştığın bir projen var mı? Yakınlarda senden 8c haberi alacak mıyız?
Bu sene üniversiteye hazırlandığım için projem yok ama antrenmanlarım devam ediyor.

Fotoğraf: Yunus Polat
2019 yılı içerisinde ülkemizde DuvarX yaz ligi ve Beta Masters League gibi yarışmalar yapıldı. İki yarışmaya da katılan başarılı bir sporcu olarak, düşüncelerin neler?
İki organizasyon da IFSC (Uluslararası Spor Tırmanış Federasyonu) yarışmalarını aratmadı. Çok güzel yarışmalardı, özellikle Beta Masters League’te Kilian Fischuber ve Anna Stöhr’ ün rotalarında tırmanmak heyecan vericiydi. İki yarışmada da dereceye girdiğimden mutluyum.

Fotoğraf: Arda Mert Poslu
Son olarak, 2020 için ne gibi hedeflerin var?
Önceliğim iyi bir üniversite kazanıp elimden geldiğince tırmanmak. Kaya da da bir tane 8b+ zorluğunda rota çıksam hiç fena olmaz. 🙂

Fotoğraf: Furkan Akkaya
Sporcunun instagram sayfası:
https://www.instagram.com/alikeskin___/?hl=tr
Mert Benekli’nin çekimlerini yaptığı, Datça’daki başarılı tırmanışın öyküsü: